Bedenimiz ile (bilinçli, bilinçsiz, isteyerek, istemeyerek, cılız, tok, orta, tiz vs.) çok ses çıkarabiliriz. Günlük hayatımızın birer parçası olan farklı seslere, konuşurken ki seslerimiz dahil, dikkat etmeye başladığınızda diğerlerini de algılamaya başlarız: horlama, alkışlama, fısıldama, ıslık çalma, parmak şıkırdatma, nefes alma, hapşırma, hıçkırma, geğirme vs.
Bedenimizle çıkardığımız sesler söz konusu olunca, genelde, sonsuz çeşitte ses çıkarabilecek kapasitede olduğumuzdan haberdar değilizdir. Bedenin çıkardığı sesler ile ilgili düşünmek bile bazen çok komik olabiliyor; çünkü akla “uygunsuz” veya şakalar doğuran sesler geliyor. Bu bile bedenimizle çıkarabileceğimiz seslerin potansiyeline ilişkin belirli bir refleks geliştirdiğimizi gösterir. Öte yandan bazı sesler ise o kadar kanıksanmıştır ki dikkatimizi çekmeleri oldukça güçtür.


Durun ve düşünün. Bedeniniz kaç çeşit ses çıkarabiliyor? Hatırlayın, taklit edin; birçoğu farkında olmadan çıkardığımız seslerdir.
Çıkardığımızın farkında bile olmadığımız seslerin yanında, genelde çocukken bir gün fark ettiğimiz ancak yetişkin olduğumuzda hiç kullanmadığımız sesler de vardır. Büyürken ise; belli başlı sesleri kullanma yönünde teşvik edildiğimiz gibi, bir kısım seslerin özellikle kullanımının desteklenmemesi gibi bir durum da yaşanır. Bazı seslerin kültürel olarak uygun karşılanıp karşılanmamasının yanında sözlü iletişimde olduğu gibi, kültürel olarak belirli seslerin, sesli iletişimde standart kullanımı şart koşulur.
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=cevtIw-1Cu8

Keşfetme
Canlılar olarak geçirdiğimiz evrim söz konusu olunca hayatta kalma sürecinde asıl gerekli olan, çevreye adapte olma yetisinin geliştirilmesidir. Bu süreçte canlılar, gelişimlerini sağlayan kendi kaynaklarını -mesela sesi – keşfeder ve bulurlar.
Farklı canlı türlerinin kendi bireyleri arasında iletişim aracı olarak kullanılan ses, diğer bir çok şeyin yanında aynı zamanda iletişimi ve örgütlenmeyi de mümkün kılar. Beden seslerinin keşfedilmesinin de sosyal bir varlık olan insanın gelişimiyle oldukça ilişkili olduğunu düşünebiliriz.

Yöntem
Bedenin ses çıkardığı durumları araştırmaya yönelik ilgi son on yılda gittikçe arttı ve bedenin bu yönde kullanımının amaç ve sonuçlarına ilişkin bir çok çalışma yapıldı. Böylesi zengin bir konuyu araştırmanın, özellikle de çok yönlü bir dünyaya açılan beden perküsyonunu düşündüğümüzde, sonsuz imkanları ve olanakları mevcuttur.
Muhtemelen var olduğumuz ilk günden bu yana geliştirildiği için beden perküsyonunun yeni bir pratik olduğunu söylemek zordur. Farklı olan tek şey ise beden seslerini bugün nasıl keşfettiğimizdir. Sözlükten “beden perküsyonu”na baktığımızda, bedene vurarak ses çıkarma tanımıyla karşılaşırız. Ancak bu ifade yalnızca bedene vurmak eylemine değil, aynı zamanda bunu yapma yöntemine ve müzikal bir şekilde seslerin düzenlenmesine de işaret eder.
Beden perküsyonu birçok alanda kullanılabilir. Son günlerde müzik, eğitim, matematik, sağlık, iletişim, kurumsal eğitim, sosyal hizmetler gibi bir çok alanda yapılan çalışmaların kaydına rastlamak mümkün. Eğer amaç rahatlamak, iletişim becerilerimizi artırmak, stresten arınmak, yaratıcılığımızı teşvik etmek vs ise bu alandaki pratiklerin çok başarılı olduğunu görürüz. .

Sağlık ve zindelik
Konu sağlıklı yaşam olunca, beden perküsyonu çalışmalarını kendi alanlarına taşıyan ve bu çalışmaları kendi alanlarında yürüten bir çok profesyonele rastlarız. Bazılarının, ses ile hiç ilgilenmezken bile, beden perküsyonu tekniklerini geliştirdiklerini görürüz. Özellikle belirli masaj tekniklerinde, beden titreşimleriyle ortaya çıkan tınlamalar bedeni rahatlatmak amacıyla kullanılır.
Beden perküsyonu ayrıca müzikal açıdan da tedavi edici alanlarda kullanılmak üzere bir takım araçlar sunar. Mesela beden perküsyonu, müzik terapisinde verimli bir şekilde kullanılabilir ve oldukça faydalı olabilir; çünkü bu pratik, beden ve sesin birlikte kullanımını ve uyarımını sağlama potansiyeline sahiptir. Bu da kişiler arasındaki ilişkiyi ve onların iletişimini mümkün kılar.
Tedavi etme amacıyla beden perküsyonu kullanımı sadece müzik tedavisiyle sınırlandırılmamalıdır. Başka bir çok alan mevcuttur. Beden seslerinin keşfinin gerçekleştiği ve beden perküsyonunun kullanıldığı aktiviteler, daha bir çok yönde (eğlence, yaratıcılık, müzikalite vb. gibi) tedavi edici ortamlar yaratma potansiyeline sahiptir.

Kültür ve sanat
Beden perküsyonu , genel anlamda halk kültürüyle ilişki halinde olan perküsyon ile aynı rotada ilerlemektedir. Birçok kültürde bu pratiklerin müziğe kaynaklık ettiğini görmekteyiz. Dans ve müziğin neredeyse hep bir arada ilerlediği popüler kültürde de beden perküsyonunun çeşitli kullanımlarına rastlarız. Her bir alanda kendi tarzı ve teknik düzeyi ile kendine özgü bir yer edinen beden perküsyonunu değerlendirdiğimizde yine kültürel bağlamındaki iletişim kanallarını keşfederiz.
“Perküsif dans”, “organik müzik”, “sözlü dans” ve diğer birçok örnek, bedenin çıkardığı seslerle müzikal, teatral ve sanatsal alanlarda birer araç olarak “beden perküsyonu”nun birebir tamamlayıcısı veya ifade tarzıyla ilişkilidir. Belki de en önemlisi, bu ifade tarzlarının sınırlarına aldırış etmeden, her bir sanatsal deneyim, birer zenginlik olması açısından dikkate değerdir.
Beden perküsyonunun kullanıldığı bazı sanatsal örnekleri izlemek isterseniz, aşağıdaki linke tıklayınız.
“Bir müzik kaynağı olarak Beden Perküsyonu”