Başbakan Erdoğan katıldığı bir televizyon programında, kendisi için söylenen farklı bir etnisiteden olduğu iddialarını adeta “küfür” addederek,  “has” bir Türk olduğunu ispat etmeye çalıştı. Ermeni olduğunu iddia edenlere yönelik konuşmasındaysa yüzünde beliren tiksinti ifadesi yetmemiş olacak ki, cümlesinin başında bir de “affedersiniz, çok daha çirkin şeylerle…” demeyi ihmal etmedi. 

Adettendir, bir sohbet sırasında konu, istenmediği halde kaba bir söz ya da bir küfür kullanmayı gerektirdiğinde, “söz meclisten dışarı” anlamında, “affedersiniz” denir. “Affedersiniz” ifadesinin etnik kimlik, cinsiyet kimliği, ırk, sınıf, inanç kimliği gibi herhangi bir aidiyet kimliğinin önüne gelmesinin ise, örf, adet, ananelerle hiçbir alâkası yoktur. Bu, sözü kullanan kişinin “ırkçı ve tekçi” zihniyetiyle ilişkili bir konudur.

Yaşadığımız coğrafyanın en büyük zenginliği olan çokkültürlülüğümüze bir darbe olarak algılanması gereken bu ifade, Türk, Kürt, Ermeni, Azeri, Boşnak, Laz, Çingene, Gürcü, Süryani… bütün kimlikler için çok büyük bir haksızlıktır. Başbakan Erdoğan, geniş kesimler tarafından izlenen bir televizyon programında, bir etnik kimliği aşağılayarak insanları nefret ve ayrımcılığa teşvik etmiştir. Farklı olanı aşağılayarak ırkçı bir zihniyeti güçlendiren bu tür söylemler, Türk kimliği de dahil, mevcut bütün kimlikler için çok ciddi bir tehdittir!

Yayın sırasında, ”Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol!” diye başlamıştı o cümlesine. Kendisine bu cümle çerçevesinde hak veriyoruz; çünkü bir insan hem ayrımcı hem demokrat ya da duruma göre tekçi duruma göre çoğulcu olamaz! Bu topraklarda demokrasi ve barış kültürünün yerleşmesini istiyorsak, her kimliğin özgür ve eşit varolma hakkını tanımamız ve farklılıklara saygılı olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isteriz.

Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu