YAZARINDAN OYUNCUSUNA, AFİŞÇİSİNDEN IŞIKÇISINA KADAR SADECE KADIN ELİ DEĞEREK HAZIRLANAN “7 KADIN” ADLI OYUN, BİR İLKE İMZA ATACAK. BİLETLERİ BİLE SADECE BAYANLARA SATILACAK OYUN, 7 KADININ HİKAYESİNİ KONU ALIYOR.

Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu bünyesindeki Tiyatro Boğaziçi, Türkiye’deki bir ilki gerçekleştirerek, sadece kadınların izleyebileceği bir oyun sahnelemeye hazırlanıyor. Yazarından oyuncusuna, afişçisinden ışıkçısına, koreografından prodüksiyonuna kadar her aşamasına sadece kadın elinin değdiği “7 kadın” adlı oyunun biletleri de sadece kadınlara satılacak. Tek bir erkeğin bile alınmayacağı oyunun amacı, kadın sorunlarını sadece kadınlarla paylaşıp “yalnız değilsiniz” mesajı vermek. 

Aralarında avukat, bankacı, gazeteci, travesti ve ev kadınının da yer aldığı birbirinden çok farklı yedi kandın hikayesinin anlatıldığı oyun, kadın seyirciler için hazırlandı. Boğaziçi gösteri sanatları topluluğu bünyesindeki Tiyatro Boğaziçi’nden feminist bir grup kadın tarafından hazırlanan “7 kadın” adlı oyunun özelliği, bugüne kadar tek bir erkek tarafından bile izlenmemiş olması. Oyuncular ve yazar bu konuda o kadar kararlı ki, bugüne kadar biletleri sadece kadınlara satmışlar. 

POZİTİF AYRIMCILIK YAPTIK 

Boğaziçi Üniversitesi mezunu ve Feminist Kadın Çevresi’ne üye olan Özlem Pehlivaner, Gülbahar Tunç, Ece Aydın, Selin Aydınoğlu, Sinem Yılancı, Zeynep Okan ve Aysel Yıldırım’ın rol aldığı “7 kadın” yeni sezonda İstanbul ve Türkiye’nin farklı illerindeki kadınlarla da buluşacak. Oyunun yazarı Sevilay Saral, tepki alacaklarını bilseler de erkeklerin oyuna alınmamasının nedenini şöyle açıklıyor: “bizimki sanatsal politik bir tercih. Pozitif ayrımcılık yaptık ve onları tercih etmedik. Kadın tek başına da tiyatronun yolunu bulabilir. Bu oyunla amacımız, erkek dünyasıyla hesaplaşmak değil. kadınlar arasındaki farklılıkları, kadın dünyasını anlatıyoruz. Tüm bunları ve kadın sorunlarını sadece kadınlarla paylaşmak istedik.” Oyunu kendi babalarının da izlemek istediğini söyleyen Sevilay Saral, onlara bile ayrıcalıklı davranmayacaklarını, kapılarının sadece kadınlara açık olduğunun altını çiziyor. 

OYUN KENİDNİ HEP YENİLİYOR 

Oyuncuların rollerini en iyi şekilde yapabilmesi için kendilerince hazırlandıklarını da belirten Saral “travestiyi oynayan arkadaşımız onların yaşantısını okudu. Kürt kadınını oynayan ise Kürtçe ders aldı. Kürtçe kursuna hepimiz katıldık. Oyunda birbirimizi daha iyi anlamak, daha fazla özümsemek için bunu yapmamız gerekiyordu. Oyunu daha önce birkaç defa sergilemiştik ancak her defasında yeni şeyler ekledik. Oyuncularla seyircilerin eleştirileri ve önerileriyle yeniden yazdım. Hala da yazmaya devam ediyorum” şeklinde konuşuyor. 

ÇIKIŞ YOLU ARIYORLAR 

Oyun neden ve nerde olduklarını bilmeyen, rastlantı eseri gece yarısı kapalı bir alanda kalmış, normal şartlarda yan yana bile gelemeyecek birbirinden çok farklı yedi kadının hikayesini anlatıyor. Oyunda zorunlu olarak bir araya gelen kadınlar, birbirlerini dinlemeye tahammül etmeyi başarıp hem kadın hem de dünya sorunlarını kendi bakış açılarıyla yorumluyor, tartışıyor, bir yandan da işbirliği yaparak çıkış yolunu bulmaya çalışıyor. Oyunda yedi farklı kadının öyküsünü anlattığını hatırlatan oyunun yazarı Sevilay Saral, bu yedi kadının oyunda çok şey anlatıp tartıştığını ve konuşup birbirlerini dinlemek zorunda kaldıklarını söylüyor