‘Yaşamla Ölüm Arasında Gazze’, ülkemizde Filistin – İsrail sorununa ilişkin tartışmaları zenginleştirecek gibi görünüyor. Zira insan hakları aktivisti ve Filistin Üzerine Russell Mahkemesi’nin koordinatörü olan kitabın editörü Frank Barat, muhalif cephede konuyu çok iyi bilen iki profesörü bir araya getirmiş: Noam Chomsky ve Ilan Pappé. Her ikisiyle çeşitli tarihlerde söyleşiler yapmış. Ayrıca bir ilke imza atarak ikisiyle ortak bir söyleşi de yapmış. Diğer yandan, yazarlar makaleleriyle de kitaba katkıda bulunmuşlar. Böylece, hem kolayca izleyebilen söyleşi formatından hem de daha derinlikli makalelerden oluşan karma yapılı bir kitap ortaya çıkmış.
Noam Chomsky’nin “‘Tüm Vahşileri İmha Edin’: Gazze 2009” adlı makalesi, İsrail ’in Aralık 2008-Ocak 2009’da Gazze’ye saldırısı ve Filistin – İsrail sorununun arka planına ilişkin çok temel bir çalışma niteliğinde. Noam Chomsky kitaptaki diğer makale ve söyleşilerinde, İsrail ’in ABD ve Avrupa ülkelerinden sağladığı ekonomik, askeri ve diplomatik desteği inceliyor. Filistin – İsrail sorununun 1967 işgalinden bu yana geçirdiği dönüşümleri ve Filistin direnişini ele alıyor. Ilan Pappé’yle birlikte katıldığı söyleşide ise, güya Filistin devletinin kurulacağı işgal altındaki toprakların İsrail tarafından sömürgeleştirilmesi sürecini aşama aşama izleyebiliyoruz.
İsrail ’in yaklaşık üç yıl önce ABD silahlarıyla gerçekleştirdiği saldırı, çok basit, fakat bir o kadar da insan doğasını tanımaktan uzak bir mantığa dayanıyor. Ağırlıklı olarak sivillerin yaşamını yitirdiği, hastanelerin, kamu hizmet binalarının ve sivil konutların hedef alındığı saldırının amacı, Filistin ’de bir çıbanbaşı durumundaki Gazze direnişini yok etmek. Direnişin öncülüğünü bilindiği gibi radikal İslamcı Hamas örgütü yapıyor. Fakat Hamas aynı zamanda, 2006 seçimlerinde Gazze halkının işbaşına getirdiği meşru hükümet konumunda. Batı ise bu seçimlerde, Arafat’ın tarihsel lideri olduğu ve fazlasıyla uzlaşmacı bir çizgi izleyen El Fetih’i destekliyor. Fakat sonuçlar beklendiği gibi çıkmıyor ve seçimleri Hamas kazanıyor. İşte gerek ABD ’nin gerekse İsrail ’in gözünde Gazze halkının suçu bu: “Yanlış tarafa oy vermek.” Öyleyse Hamas’a olan kitle desteğinin zayıflatılması ve Hamas’ın uzlaşmacı bir çizgiye çekilmesi için Gazze halkının cezalandırılması gerekiyor.
Taviz vermek
Ilan Pappé, İsrailli ünlü bir tarihçi. İsrail ’in tarihini muhalif bir perspektifle yazan “yeni tarihçiler” kuşağından. Türkiye ’de kitapları çevrilmeye başlanan Pappé aldığı ölüm tehditleri yüzünden 2008’de İsrail ’i terk ediyor. Söyleşilerin dışında Pappé’nin kitapta önemli makaleleri bulunuyor. Bana göre Pappé’nin en önemli makalesi, “İnkâr Durumu: İsrail Tarihinde ve Günümüzde Nakbah”.
Kendimi bildim bileli Filistin – İsrail ihtilafı, 1967’de İsrail ’in Batı Şeria ve Gazze’yi işgal etmesiyle başlamış bir sorun gibi lanse edilir. Dolayısıyla İsrail ’in, BM Güvenlik Konseyi’nin kararları doğrultusunda işgal ettiği topraklardan çekilmeye zorlanmasıyla sorun çözülecektir. Böylece ABD ’nin “arabuluculuk” yaptığı barış süreçleri birbirini izler. Fakat 40 yıldır barış sağlanamaz. Bunun nedenleri ana-akım medyada öyle bir anlatılır ki sanki sorun, kimin nereden kaç kilometre kare taviz vereceği gibi “teknik” meselelerden ibarettir.
Elbette İsrail ’in, Batı Şeria ve Gazze’den gerçek anlamda çekilmesiyle sorunun büyük bölümü çözülmüş olacak. Fakat Pappé yukarıda bahsettiğim makalesinde, İsrail açısından egemen bir Filistin iradesini tanımanın neden kabul edilemez bir şey olduğunu anlatıyor. Bizi 1967 işgalinin öncesine, İsrail ’in kurulduğu 1948 yılına götürüyor. İsrail ’in yedi yüz bin Filistinli’nin topraklarından sürülmesiyle, yani büyük bir etnik temizlik üzerine kurulduğunu hatırlatıyor. Pappé’ye göre çözüm öncelikle siyonizmin sömürgeci bir ideoloji olduğunun kabul edilmesi ve İsrail ’in geçmişiyle yüzleşmesiyle mümkün.