Özet

Giriş: İnsanlar antik çağlardan beri genel anlamda hareket analiziyle, özellikle de yürüyüş (gait) analiziyle ilgilenmişlerdir. Aristoteles, Hipokrates, Galen, Leonardo da Vinci ve Honoré de Balzac insanların yürüyüşünü analiz etmek için gözlemi kullandı. Bu çalışmanın amacı, Honoré de Balzac’ın yazılarını, insan yürüyüşünün bilimsel analizi ile karşılaştırmaktır.

Kaynaklar: Honoré de Balzac’ın Theory of Walking [Yürümenin Teorisi] ve aynı yazarın yürüyüşe değinen diğer eserleri

Gelişme: Honoré de Balzac’ın, yürüme biçimlerine çoğunlukla atıfta bulunan karakter tasvirlerinin gösterdiği üzere, yürüyüş analizine ilgisi vardı. Aynı zamanda Yürümenin Teorisi başlıklı bir inceleme de yazdı. Bu incelemede keskin gözlem yeteneklerini de kullanarak edebi bir üslupla yürüyüşü betimliyordu. Yürüme sürecinin belirli bölümlere ayrıldığını vurguladı; kişilik, ruh hali, boy, kilo, meslek ve toplumsal sınıf gibi yürüyüşü etkileyen faktörleri listeledi ve aynı zamanda yürümenin doğru biçimine dair bir betimleme sundu.

Sonuç: Balzac, yürüyüş analizinin oldukça önemli olduğunu düşünüyordu. Bunu hem karakter tasvirlerine hem de yürüyüşe dair analitik gözlemlerine yer verdiği Yürümenin Teorisi’ne yansıtmıştır. Teknolojinin hüküm sürdüğü çağımızda bu, gözlemin önemine dair hatırlatıcı bir rol oynar.

 

 

Giriş

İki ayak üstüne yürümek insanların bir yerden bir yere gitmek için kullandığı tipik hareket şeklidir ve türümüzün ayırt edici özelliklerindendir.  Hemipleji veya hemiparezi, beyin felci, Parkinson hastalığı ve çeşitli doku sertleşmeleri dahil olmak üzere çok sayıda nörolojik bozukluk yürüyüşte değişikliklere neden olur. Denge ve koordinasyon bozukluğu, kas tonusundaki değişimler ve felci de kapsayan bu gibi farklılaşmalar konsültasyon gerektiren yaygın durumlardır.  Yürüyüş analizi aletlerden faydalanılarak ya da gözleme dayanarak yapılabilir ve bu analizler Tinetti Denge ve Yürüme Testi, Get-up-and-go (Düşme Risk Değerlendirme) testi ve benzerleriyle tamamlanır.[1] [2] Günümüzde hareket analizi laboratuvarları, her biri yürüyüş parametrelerini ölçen, dinomometrik platformlar, elektronik tabanlar, kızılötesi kameralar, elektromiyografi ve posturografi tekniklerini içeren ileri düzey cihaz ve sistemlerle donatılmıştır. Teknolojik açıdan gelişmiş bu ortamda, on dokuzuncu yüzyılın ilk yarısında faal olan Fransız roman yazarı Balzac ve yürüyüş analizi arasında bir bağ olması şaşırtıcı gelebilir. Ancak, yayımlanmış birçok tıbbi makalede Balzac’ın insan yürüyüşü çalışmalarına olan ilgisinden zaten bahsedildi.[3] [4] Balzac, romanlarındaki karakterlerin yürüme biçimlerini tasvir etmenin önemli olduğunu hissetti; ve her zamanki ironi dozunu ve çoğu zaman belli ölçüdeki toplumsal eleştirisini dahil ederek edebi bir üsluba başvurduğu Yürümenin Teorisi[5] başlıklı inceleme yazısını da kaleme aldı. Bununla birlikte, bu bilimsel özgün üslup, Balzac’ın yürüyüş hakkındaki açıklamalarının oldukça doğru olduğu gerçeğine de gölge düşürmez.

Bu çalışmanın amacı, Honoré de Balzac’ın hem birçok karakterinin tasvirinde hem de Yürümenin Teorisi adlı yazısında görülebilen insan yürüyüşüne duyduğu ilgiliye dikkat çekmektir.

Balzac’ın Karakter Betimlemelerinde Yürüyüş

Balzac’ın romanları, karakterler hakkında detaylı tasvirler içerir ve yazar çoğu zaman onların yürüme biçimlerinden ironi ile bahseder.

Örnek vermek gerekirse The Vicar of Tours’da [Tours Papazı], yaşlı hizmetçinin yürüyüşüne dair ironik bir betimleme sunar: “… hareketleri, diğer kadınlarda olduğu gibi, bütün bedenine, oldukça çekici dalgalanmalar yaratacak şekilde, eşit bir biçimde dağılmamıştı. Tabiri caizse bir kalıp gibi, her adımını Commandatore (Komutan)[6] heykeline benzer bir biçimde atarak yürürdü.”[7] İncelenebilecek bir diğer kitap, Balzac’ın kişinin yürüyüşü ve hareketleri ile kişiliği arasında paralellikler kurduğu Langeais Düşesi adlı romandır: “Yürürkenki hal ve tavrından, hareketlerinden, en küçük jestinden, hem kendini karşısındakine kabul ettiren bir gücünden emin olma hali hem de despotik bir hava okunuyordu.”[8] Balzac hareketi sadece karakterlerinin kişilikleriyle değil aynı zamanlarda onların toplumsal sınıfları ve meslekleriyle de ilişkilendirdi. Gizli Başyapıt buna bir örnek oluşturur: ‘‘Marifetle yapılmış kostümü, muhteşem bağcıklı yakası ve duruşundaki dingin ciddiyet nedeniyle ilk gelenler bu yeni kişinin bir saray ressamının hamisi ya da arkadaşı olabileceğini düşündü.”

Balzac Eugenie Grandet’te, Monsieur Grandet’i hal ve tavrıyla, konuşma tarzıyla ve yürüyüşüyle özgüvenini açıkça gösteren bir kişi olarak tasvir eder. Yürümenin Teorisi’nde de olduğu gibi, buna benzer birçok tasvirinde Balzac, bir insanın kişiliğini yürüyüşüyle açık edebileceğini belirtir. “Halinde, davranışında, duruşunda, tavrında, onunla ilgili her şeyde; giriştiği hiçbir işten eli böğründe çıkmayan birinin kendine güveni vardı.”[9]

La Grande Breteche [Esrarengiz Köşk], Ateist Ayini, Evliliğin Fizyolojisi ve Bir Havva Kızı adlı diğer kitapları da yürüyüş özelliklerini vurgulayan karakter tasvirlerini öne çıkarır.

Galiçyalı yazar Emilia Pardo Bazán, La cuestión palpitante [Yakıcı Bir Mesele] başlıklı yazı dizisinde “Balzac’ı okuduktan sonra zihnimize kazınan şey romanın teması, hatta dramatik sonu değildir. Aklımızda kalan yazarın bir karakterin kişiliğini, yürüyüşünü, sesini ve davranışını betimlemedeki şahane yeteneğidir ki bu sayede karakter tanıdığımız gerçek kişileri çağrıştırabilir ve onları öylece görebiliriz.”[10] Bu açıklamasıyla Bazán, Fransız yazarın, karakter tasvirlerine ve bir insanın temel özellikleriden biri olarak gördüğü yürüyüşe verdiği önemi vurgulamıştır. Okuyucunun, olay örgüsünden ziyade yazarın betimleyici paragraflarını daha net hatırlayacağını belirtmesi ve özellikle yürüyüş tasvirlerinden bahsetmesi önemlidir. Bu, Balzac eserlerinin gerçekten de birçok yürüyüş tasviri içerdiğini gösterir.

Yürümenin Teorisi

Honoré de Balzac’ın Yürümenin Teorisi, muhtemelen yürüyüş üzerine yazılan ilk incelemedir. Aslında ilk satırlarda, yürüyüş kadar önemli bir şeyin, bir insanın yürüme biçiminin, daha önceki çalışmalarda incelenmemiş olması karşısında duyduğu şaşkınlığı ifade eder. Dans, taklit ve biyomekanik üzerine ciltler dolusu yazılar yazılmış; edebi eserlerde ve tıbbi araştırmalarda yürüme biçimlerine birkaç atıfta bulunulmuştu, ama Balzac kimsenin, bu önemli konuyu hak ettiği ölçüde çalışmadığını düşünmüştü. “Her adımında bir tanrıça gibiydi” diye yazan Virgil ya da şeytan gibi yürüdüğü için Nicobulus’u azarlayan Demosthenes gibi yürüyüşten bahseden birkaç yazarı listeledi.

 

 

Aslında, yürüyüş biçimleri ve anormallikleri üzerine referanslar tahminen 4000 yıl önce yazılan Edwin Smith Papirüsü’nde[11] bulunmaktaydı. Benzer bir şekilde, Aristoteles, Hipokrates, Galen, Leonardo da Vinci, Galileo, Newton ve Borelli haraket analizine ve normal ve patolojik yürüyüşe büyük ilgi gösterdiler.[12] Balzac, Borelli’nin başyapıtı De motu animalium’da [Hayvanların Hareketi Üzerine] özetlenen biyomekanik çalışmalara değinse de bu katkıları yetersiz buldu.[13] Balzac, neden bu kadar kritik bir özelliğe; bilim insanları, araştırmacılar, akademisyenler ve felsefeciler tarafından yapılan kısa atıflarla yüzeysel bir şekilde değinildiğini anlayamıyordu. Böylece, “demek ki bu benim bilimim!” diyerek yürüyüş üzerine kendi çalışmalarını inşa etmeye karar verdi. Henüz keşfedilmemiş değerli bir alan bulduğunun bilincindeydi ve kendini bütün kalbiyle, merakını uyandıran bu yeni alanı tarif etmeye adadı. [14]

Honoré de Balzac, yürüyüşü karakter tasvirlerine dahil etmenin yanı sıra, yürüyüş analizi üzerine bir makale yazmaya karar verdi: Yürümenin Teorisi. Burada, yürüyüş kavramını ve onu etkileyen faktörleri tanımlamakta ve ardından bir analize ulaşmak için izlediği prosedürü açıklamaktadır. Yazar, Paris bulvarlarında yürüyen birçok insanı gözlemledikten sonra bilimsel, akademik ve hatta alaycı bir bakış açısıyla insan yürüyüşünü açıklamak için bir çerçeve olarak bir dizi önerme ortaya koyar. [15](Tablo 1)

 

Tablo 1 Balzac’ın Yürümenin Teorisi’nde bulunan aforizmalar
Aforizma Açıklama
Aforizma 1 Yürüyüş bedenin çehresidir.
Aforizma 2 Bakışlar, ses, nefes alış-verişi ve yürüyüş kişinin düşüncelerinin benzer yansımalarıdır. Kişi aynı anda bu farklı ve eş zamanlı semptomları kontrol edemediği için, size hangisinin gerçeği göstereceğini bulun, kişinin gerçek benliğini ortaya koyacaktır.
Aforizma 3 Dinlenme bedenin sessizliğidir.
Aforizma 4 Ağır hareket esasen görkemlidir.
Aforizma 5 Bütün kaba hareketler bir ahlaksızlığı ya da kötü bir davranışı açık eder.
Aforizma 6 Zerafet dairesel biçimleri gerektirir.
Aforizma 7 Bedenin her bir parçası, herhangi birisi baskın olmaksızın harekete katılır.
Aforizma 8 İnsanın mekanda ilerleyen hareketi (locomotion) çok farklı aşamalardan oluşur ve bunlar birbirine karıştığında hareketin mekaniği sert gözükür.
Aforizma 9 Bir kadın yürürken hiçbir şey göstermeden her şeyini gözler önüne serebilir.
Aforizma 10 Eteklerin bazı hareketleri Montyon Ödülü’ne layıktır.
Aforizma 11 Beden hareket halindeyken yüz hareketsiz kalmalıdır.
Aforizma 12 Tüm yersiz hareketler ciddi bir israftır.

 

 

 

Yürümenin Teorisi, Treatise on Modern Stimulants [Modern Uyarıcılar Üzerine Bir İnceleme], ve gastronomi ve giyim kuşam bölümleriyle beraber Treatise of Fashionable Life [Modaya Uygun Bir Hayat Üzerine İnceleme],  İspanyolca’da Dime cómo andas, te drogas, vistes y comes. . . y te diré quién eres başlığıyla bir derleme olarak yayımlanmıştır. Bu makalelerin The Pathology of Social Life  [Toplumsal Hayatın Patolojisi] başlığıyla daha geniş bir ciltte toparlanması hedeflenmişti fakat Balzac bu projeyi asla bitiremedi. Ancak bu metinlerden birçoğunu 1830-1833 yılları arasında çeşitli dergilerde yayımladı. Bu denemeler, onun yürüme biçimleri; likör, tütün ya da kahve gibi uyarıcıların tüketimi; giyim kuşam ve yeme biçimlerini de kapsayan detaylı karakter tasvirlerinin ve keskin gözlemlerinin bir ispatı niteliğindedir. Balzac döneminin usta bir muhabiriydi. Yürümenin Teorisi ilk olarak lEurope Littéraire’in 1833’deki Ağustos-Ekim sayısında yayımlanmıştır.[16]

Yürüyüş Kavramı

Balzac yürüyüşü “bedenin çehresi” olarak tanımlar. İfade gücüne sahip bu yürüyüş kavramı, kişinin yürüme biçiminin onun karakteri hakkında birçok şeyi açığa çıkaracağını işaret eder. Daha sonraki tanımlar daha çok betimleyici ve biyomekaniktir; ve herhangi bir fizyolojik, antropolojik ve toplumsal niteliği göz ardı eder. Ancak, bu özellikler Balzac’ın teorik çerçevesinde kritik roller oynar. Bu yeni tanımlar yürümenin, kişinin bir adımın ardından diğerini attığı ya da iki ayak ve tek ayak üzerinde değişen bir dizi duruştan oluşan, insanın ilerleyen hareket formu olduğu hakkında bizi bilgilendirir. [17] [18]

Yürüyüş kavramını basitçe tanımlamaktan ziyade Balzac doğru yürüyüşü şöyle tarif eder: “ … bir insan düzgün ancak sert olmayan bir biçimde durmalıdır ve belirgin bir biçimde sağa ya da sola meyletmeden iki bacağını düz bir çizgi üzerinde ilerletmelidir. Bütün bedenin fark edilmeden hareketinin tamamına dahil olmasına izin vermelidir; düzenli sallanma hareketiyle yaşamın gizli kaygılarını ortadan kaldıran bir devinim getirmeli, başını devinimin yönüne göre eğmeli ve hareketsiz dururken yaptığı gibi kollarını asla sabit tutmamalıdır.” Yazar benzer bir şekilde “insanın ilerleyen hareketinin aşamalara bölünebileceğini” ifade ediyordu. Bu öncü tasvir yayımlandıktan sonra yürüyüşü analiz eden ve betimleyen her yazar onu aşamalara böldü.

 

 

Yürüyüş analizi

Antik çağlardan beri, insanlık hareketin, özellikle yürüyüşün analizine ilgi duymuştur. Aristoteles, Hipokrates, Galen, Leonardo da Vinci ve Borelli gibi,  sadece kendi gözlem becerileriyle insan ve hayvan hareketini tarif etmeye çalışan  yazarların eserlerine ulaşabiliyoruz.[19] [20]Yürümenin Teorisi’nde Balzac; geçmişte hareket üzerine çalışmış Borelli ve diğerlerinden bahseder. Ancak, kendi çağından önce hiç kimsenin, insan hayatı için çok önemli ve çok sık gerçekleşen bir eylem olan yürüme üzerine ciddi ve bilimsel bir çalışma yapma zahmetine girmediğinden de emindir. “Hiç kimse, ne hastası olmayan bir fizyolog, ne de bir doktor, ne aylak bir araştırmacı ya da gözü dönmüş bir kaçık ne de buğday tanelerini saymaktan sıkılmış bir istatistikçi, hiç kimse hareketin yasalarını insan bedenine uygulamaya çalışmadı.”[21]

Balzac gözlem gücünün kullanımından övgüyle bahseder; gözlemleyen insanın bir dahi olduğunu ve bütün büyük buluşların analitik gözlemler sonucu ortaya çıktığını belirtir. Yazara göre Gall, Lavaer, Mesmer, Cuvier ve Newton büyük gözlemciler arasındadır. Balzac bu araştırmacıların “sonuçtan sebebe doğru ilerlerken, diğerlerinin bunlardan birini bile göremediğini” ekler. Kendisi de yürüyüş üzerine çalışırken analitik gözlem metodunu kullandı. Paris’teki Boulevard de Gand’da bir yere oturup yoldan geçenleri dikkatlice seyredebiliyordu; sadece gözlemlemiyor, aynı zamanda tanımlıyor, tasvir ediyor, analiz ediyor ve birtakım sonuçlara varıyordu. Bu yöntemi izleyerek, yürüyüşü düzenleyen yasaları belirlemeyi ve yürümedeki anormallikleri betimlemeyi amaçladı. Ayağa giyilen şey, kilo, boy ya da çeşitli hastalıkların etkileri gibi mekanik faktörlere ek olarak, yürüyüşü değiştirebilen ırksal, kültürel, toplumsal ve iklimsel farklılıklar da ilgilisini çekmiştir. Birçok kişinin ifadeleri, gözleri ve sesleriyle olduğu kadar adımlarıyla da niyetlerini gizleyebilmek istediğini vurguladı. Bu açıklamalarıyla Balzac beden dilinin, mimik ve yürüyüşün taklit edilebileceğini veya başka bir şeye benzetilmek için değiştirilebileceğini gösterir. Oyuncular farklı karakterleri oynayabilirler, ajanlar kimliklerini gizleyebilir ve fahişeler, sosyeteye girmeye çalışanlar ve yeni zenginler iç yüzlerini saklayabilirler. Yazar onun yürüyüş hakkındaki önermelerini anlayanların,  kabalık, aptallık ya da küçümseme yerine iyi mizah, zerafet, empati ve asalet göstererek yürüyüşlerini kendi amaçlarına uygun değiştirebilen kişiler olduğunu da ekler.[22]

Balzac, Yürümenin Teorisi’ni yazmadan önce bitirdiği, harekete ve özellikle yürümeye olan merakını ateşleyen birkaç fizyolojik gözlem açıklar. Balzac ilk olarak, bir adamın dengesini kaybedip ve ağırlık merkezini yitirdiğinde düşmemek için kollarını açtığına tanık olmuştu. Diğer bir olayda, kız kardeşinin dikiş sepetini bozuk paralarla doldurmuş ve kardeşinin ilk seferde onu kaldıramadığını görmüştü; daha hafif olacağını düşündüğü için çok fazla çaba sarfetmemişti. Balzac daha sonra bozuklukları gizlice aldı ve tekrar sepeti kaldırmaya giden kardeşi bu defa bütün gücünü kullandı çünkü sepetin ağır olacağını düşünmüştü, sepet neredeyse kafasına geçecekti. Bu olaylar Balzac’ta, nihayetinde onu yürüyüş hakkında bir inceleme yazmaya sevkedecek olan hareket üzerine soru işaretlerini oluşturdu. [23]

Balzac’ın çalışması eleştirel gözleme dayanmaktaydı; herhangi bir analitik araç ya da ölçüm kullanmadı. Romancı, hareketi ve hareket bozukluklarını değerlendirmek için kendi yöntemlerini izledi. Balzac’ın monografisi ilk olarak 1833’te yayımlanırken yürüyüş üzerine yapılan aletli çalışmalar, Weber kardeşlerin insan hareketinin ilk mekanik analiz ve ölçümlerini tamamladıkları 1836 yılına kadar yayımlanmayacaktı. Daha sonra Mechanics of the Human Walking Apparatus [İnsan Yürüme Düzeneğinin Mekaniği] olarak çevrilen bu kitapta Weber kardeşler yürüyüş döngüsünün aşamalarını, ağırlık merkezinin hareketlerini ve yürüyüşteki değişimleri açıklarlar. Yaptıkları ölçümler oldukça basit olsa da bunların çok değerli katkılar olduğu düşünülür. [24] [25] [26] [27]

Balzac gözlemleme, analiz etme, genelleme ve sınıflandırma sürecinin “yürümenin kanunlarını” ortaya koyacağını ve bunun da tembel araştırmacıların yürüyüşün sırlarını anlamalarını sağlayacak önermeler içereceğini belirtmiştir. [28] (Tablo 1)

Yürüyüşü Etkileyen Faktörler

Balzac kendine hangi faktörlerin yürüyüşü değiştirebileceğini, eski çağlardaki insanların daha iyi yürüyüp yürümediğini, herhangi bir topluluğun diğerlerinden daha iyi yürüdüğünün söylenip söylenemeyeceğini ve güneşin ya da iklimin yürümeyi etkileyip etkilemeyeceğini sordu.[29] Diğer yazarlar da daha sonraki yürüyüş araştırmalarında insanların yürüme biçimlerini etkileyen birtakım faktörler tarif ettiler. Bu tariflerden bazıları Balzac’ınkilerle güçlü benzerlikler taşımaktadır.[30] [31] [32] İncelemesi boyunca Balzac, boy, kilo, yapılan iş, toplumsal sınıf ve çeşitli psikolojik etmenler de dahil olmak üzere yürüyüşü etkileyen birçok faktörü listeledi.

Ağırlık

Balzac, kilolu ya da zayıf olsun, vücut tipinin kişinin yürüyüşü üzerindeki etkisinden bahseder. Obezlik üzerinde açıklamaları şöyleydi: “Heybetlilik anlamında asaletin bir beden dolgunluğu gerektirdiği doğru olsa da sonuç olarak bunun yürüyen bir adam için doğru olduğunu iddia etmek mümkün değildir, zira göbeği vücudunun geri kalanını denge dışına fırlatır. Obezlikle birlikte yürüme becerisi kaybolur. Obez bir insan, tombul göbeğinin kendisine dayattığı hantal hareketlere teslim olmak zorunda kalır… İtaatkar bir biçimde göbeğini takip eden bu zavallı zengin adam iki büklüm gözükür. Bacaklarını birbiri ardına, acı içinde, yorucu, hastalıklı hareketle, tıpkı ölmek üzere olan bir adamın mezara itilirken direnmesi gibi öne doğru sürer.”[33] İronisi bol bir tonda Balzac kilolu insanlarda yürüyüşün değiştiğini tasvir eder. Bu iddiası daha sonra yürüyüş analizi üzerine çalışan diğer araştırmacılar tarafından doğrulanmıştır; bu araştırmacılar obezlik ve hamilelikte kişinin ağırlık merkezinin öne taşınmasından dolayı lumbar hiperlordoz [34] oluştuğunu tespit etmiştir. Birçok durumda bu hastalardaki aşırı kilo onların topuk yerine ayağın bütün tabanıyla yere baslamalarına, lateral [yanal] yer değişimlerinin engellenmesine ve [horizontal düzlemdeki] kalça rotasyonunun sınırlandırılmasına neden olmuştur. Benzer bir biçimde, kilo fazlalığı bacaklarda normal yürüme biçimini değiştirebilecek bozulukların gelişmesine ön ayak olabilir.[35] [36] [37] [38]

Balzac aşırı zayıflığı anlatırken şöyle yazar: “İskelete benzeyen bir diplomat geldi, ipleri gevşemiş bir kukla gibi tek parça halinde birdenbire yığılıp kaldı. Bandajlarla sarılmış bir mumya kadar sıkı görünüyordu.” Zayıf insanlar, ayaklarını enerji sarf etmemek amacıyla sürüyerek ve harcayacağı en az çabayı hesaplayarak yavaş yürürler.[39] [40] [41] [42] [43]

Kıyafet

Balzac kıyafetleri yürüme biçimiyle ilişkilendirir, özellikle kadınlar tarafından giyilen korseleri açıkladığı yerde: “Korse ipinin sağlamlığına güvenmeyen ya da herhangi bir sebeple sinirlenmiş güzel bir kadın kendini Venüs Callipype’a dönüştürmüştü ve onu öne çeken, sırtını kamburlaştıran uzun boynuyla bir beç tavuğu gibi geçip gitti.” Balzac burada, giysilerin yürüyen bir kadının postürünü, dolayısıyla yürüme biçimini nasıl değiştirebileceğini gösterir. Balzac’ın tasvir ettiği korseler artık kullanılmıyor olsa da kıyafetler yürümeyi az ya da çok hala etkileyebilir. Örneğin, kadınları küçük adım atmaya zorlayan aşırı dar eteklere ve hatta giyeni bir şekilde kambur yürüten çok ağır montlara rastlarız. Pek çok çalışma, yüksek topluklu ayakkabılar ya da askeri bot gibi çok ağır ayakkabılar nedeniyle yürüyüşte oluşan değişimleri incelemiştir.[44] [45] [46]

Kişilik

Hem karakter tasvirlerinde hem de Yürümenin Teorisi’nde Balzac kişinin karakterine ve bunun yürüyüşle nasıl dışa yansıyabileceğine değinir. Bir insanın yürüme biçimi, hızı ve kafasını tutma ya da kollarını oynatma biçimi bize onun mesafeli, çekingen ya da özgüvenli olup olmadığını gösterir. Yavaş, ölçülü adımlar ve rahat bir postür dinginlik, tembellik, kayıtsızlık ya da ilgisizlik göstergesi olabilir; kısa, aceleci ve güvensiz adımlar gergin, huzursuz ve öfkeli bir kişiliğe işaret eder. Buna karşılık, kendinden emin bir kişinin başı dik durur ve enerjik, kesin ve kararlı adımlar sergiler.[47]

Boy

Yürümenin Teorisi endamı yürüyüşü etkileyen bir diğer unsur olarak belirtir: “… ayakları birbirine bitişik,  dudakları sıkıca kapalı uzun boylu genç bir hanım  tamamen sert ve hafifçe bükülmüş bir biçimde küçük sallantılarla ileri doğru yürüdü; kötü yapılmış bir saat gibi yayları paslanmış ve eklemleri donmuş gibiydi.[48] Sonuç olarak bazı yürüme parametreleri boy ya da daha spesifik olmak gerekirse adım mesafesi ya da yürüyüş döngüsünün süresini belirleyen bacakların uzunluğuyla değiştirilebilir.[49]

Meslekler

Bazı örneklerde Balzac, hızlı yürüyen insanların işleri olduğunu ve görevlerini tamamlamak ya da iş yerlerine vaktinde ulaşabilmek için acele ettiklerini belirtir. Bunun aksine soylu kişiler, yavaş ve acele etmeden yürür; kimse onları beklemiyordur çünkü onlar çalışmayan beyfendilerdir.

“Günlük işlerinde aynı hareketi sürekli tekrar etmeye mahkum olan kişilerin hepsi adımlarında, omuzlarında, göğüs kafeslerinde ya da kalçalarında belirli bir hareket biçimine ait bir işaret taşır.” Bu cümle, çalışırken benimsenen pozisyon ya da iş yerinde tekrarlanılanması gereken hareketler aracılığıyla işin duruş ve hareketi nasıl etkilediğini gösterir.[50] Balzac mesleğin yürüyüşü etkilediği iki örneği daha vurgular: Denizciler ve askerler. İlk örnekte, kişiler durağan olmayan bir yüzeyde uzun bir süre geçirirler ve hareketlerini birçok kez düzenlemek zorundadırlar. Askerlerse belli bir tempoya uyarak belli bir biçimde yürümek zorundadırlar ve bu yürüyüş, onların normal yürüme şeklini değişmeyecek bir biçimde etkiler.

Denizcilere dönecek olursak, Balzac şu ayrıntılı açıklamayı yapar: “Denizciler bacakları birbirinden ayrı ve her zaman eğilmeye ya da kaslarını kasmaya hazır vaziyette dururlar. Dalgaların kabarmasıyla güvertede sallanmak zorunda kaldıkları için karada düz bir biçimde yürüyemez hale gelirler. Yana attıkları bu adımlarla, diplomat olmak için hayli uygundurlar.” Balzac bu bölümü eleştirel bir ironik dokunuşla bitirir.[51] Leliévre de gemiciler ve balıkçıların yürüyüşünden bahseder; gemilerinin hareketleri sonucunda bu kişilerin daha geniş bir destek zemini sağlamak ve durağan olmayan yüzeyde daha iyi bir denge oluşturmak için ayaklarını ayırdıklarını belirtir. Buna ek olarak, dizler ve kalçalar bükülüdür. Karadayken yürüyüşleri önemli ölçüde lateral hareket içerir. Bu tarif Balzac’ınkine benzer; iki yazar da destek zeminini genişletmek ve dengeyi geliştirmek için ayakların aralanışını vurgular. Benzer bir biçimde ikisi de bu özelliklerin karada da görüldüğünden çünkü bu meslek sahiplerinin düz bir çizgide yürümekte zorlandıklarını ve lateral hareketler gösterdiklerinden bahseder.[52]

Balzac’a göre askerlerin değişmez bir yürüme biçimleri vardır. “Neredeyse hepsi, kürsü üzerindeki bir büst gibi böbreklerinin üstü hareketsizken, alt uzuvlarını mükemmel bir hizada tutmaları için bir çavuş tarafından kontrol ediliyorlarmışcasına karınların altından bacaklarını yere vururlar. Üst vücudun altta olanlar hakkında en ufak bir fikri yok gibidir… Bir asker gücünün tamamını, dik dururken her zaman dışarı doğru ittiği göğüs kafesinde tutmak zorundadır.”[53] Askerler belirli bir biçimde, dik bir duruşla ve belli bir tempo ve hızda yürümek için eğitilirler; bu eğitim eninde sonunda onların normal yürüyüş biçiminde de görünür olacaktır.[54]

Balzac aynı zamanda “hayatlarını adaletin sandalyesinde oturarak geçirmek zorunda olan” hakimlerin “soğukkanlı tavırlarından ve omuzlarının küçük bir hareketinden kolayca tanınabilir” olduklarını da belirtir ve okuyucuyu mesleki sebeplerle uzun saatlerini oturarak geçirmenin sonuçlarını gözlemlemeye davet eder. Örneklerinin arasında dizleri saatler boyunca bükülü kalan kapıcılar, zangoçlar, terziler, ofis çalışanları ve sürücüler de vardır; bu yürümek için kasın gerek duyduğu uzama becerisini kısıtlayabilir ve böylece hareketler üzerinde kesin bir etki yaratır.[55] [56] [57] Garson ve satış elemanı gibi gündelik aktiviteleri boyunca ayakta duran çalışanların da hareketlerinde, postür ve yürüyüşlerinde değişimler görülebilir. Gerçekten de uzun süre aynı postürde kalmak, tekrar eden hareketler yapmak ve iş veya spor yaparken belirli araçları ve aletleri kullanmak kişinin hareketlerini ve yürüyüşünü etkileyebilen etmenlerdir.[58] [59]

Toplumsal Sınıf

Meslekler bölümünde de belirtildiği gibi ‘soylu’ kişiler daha yavaş yürür çünkü acele etmeleri için herhangi bir neden yoktur ve aylak bir hayat yaşarlar. Bu, toplumsal sınıfın ve bir meslek sahibi olmamanın yürüyüş hızını nasıl etkilediğine bir örnek teşkil eder. [60]

Yazar G.K. Chesterton, öyküsü Queer Feet [Değişken Ayaklar]’de bu konuya değinir: hırsız kendisini bir beyfendi olarak tanıtırken yavaşça yürümüş ve kayıtsız bir tavır takınmıştı. Fakat bir garsonu taklit ederken yürüyüşü değişmişti, aceleci, kısa ve hızlıydı, neredeyse parmak uçlarındaydı. Bu tavırlarla yürüyüp hareket ederken oradaki beyfendiler onu bir garson zannetmiş ve garsonlar da onun bir beyfendi olduğuna ikna olmuştu. Aynı adamın adımlarındaki bu çeşitliliğe kulak misafiri olan Peder Brown ise adamın hırsız olduğu anlamıştı.[61]

Ek Faktörler

Balzac iklim ve ırk gibi diğer potansiyel faktörleri de listeledi. Hastalıklar nedeniyle oluşan yürüyüş bozukluklarının muhtemelen nörolojik kökenli olduğunu belirtse de bu hastalıkları açıklamadı.[62]

Sonuçlar

Honoré de Balzac hem kişilerin yürüme biçimlerine dair sık sık edebi tasvirler yaptığı için hem de muhtemelen yürüyüş üzerine özel ve derinlemesine bir araştırma sunan ilk incelemeyi, Yürümenin Teorisi’ni, yazdığı için yürüyüş analizi alanında bir öncüydü.

Yazdığı bu kitap farklı yürüyüşler üzerine eleştirel gözlemlerini ortaya koyar, yürüyüşün bir tanımını sunar ve doğru bir yürüyüş konsepti tarif eder. Balzac aynı zamanda yürüyüşün farklı aşamalara bölündüğünü de belirtmiş ve onu etkileyen faktörleri listelemiştir. Yazının tamamı onun kişisel tarzı, alaycılığı ve eleştirel tonu ile süslenmiş olsa da yürüme hakkında birçok doğru açıklamayı içerir ve bunlar, insan yürüyüş analizine ilgi duyan herhangi biri için Balzac’ın yazdıklarını önemli bir kaynak haline getirir. Dahası, teknolojinin hüküm sürdüğü bu çağda bize gözlemin önemini hatırlatır.

Çıkar çatışması

Yazarların herhangi bir çıkar çatışması bulunmamaktadır.

 

 

 

 

 

[1] García-Morales V, González-Fernández J, Prieto-Tejedo R, Velasco-Palacios L, Cubo-Delgado E. Locomoción y trastornos de la marcha [Lokomosyon ve yürüme bozuklukları] Rev Neurol. 2009;48 Suppl. 1:71-8.

[2] Villa-Moreno A, Gutiérrez-Gutiérrez E, Pérez-Moreno JC. Consideraciones para el análisis de la marcha humana. Técnicas de videogrametría, electromiografía y dinamometría. [ İnsan yürüyüşünün analizi için hususlar. Videogrametri, elektromiyografi ve dinamometri teknikleri] Rev Ingen Biomed. 2008;2:16-26.

[3] Collado-Vázquez S. La marcha: historia de los procedimientos de análisis. [Yürüyüş: analiz prosedürlerinin tarihçesi] Biosciences. 2004;2:1-15.

[4] Chambers C. Where are we? Finding common ground in a curriculum of place. [Neredeyiz? Yer müfredatında ortak bir zemin bulmak]. JCACS. 2008;6:113-28.

[5] de Balzac H. Yürümenin Teorisi. İçinde: Balzac H de, editör. Dime cómo andas, te drogas, vistes y comes. . .y te diré quién eres. [Söyle bana Nasıl yürüdüğünüzü, uyuşturucu aldığınızı, giyindiğinizi ve yediğinizi… ve size kim olduğunuzu söyleyeceğim.] Barselona: Tusquets; 1998. s. 13-86.

[6] İtalyanca “komutan” anlamına gelen İtalya devlet nişanı. ç.n.

[7] de Balzac H. El cura de Tours [Tours Papazı]. La Plata, Buenos Aires: Calomino; 1945.

[8] de Balzac, H. Langeasis Düşesi. Çev. Aysel Bora. Turkuaz Medya Grubu. İstanbul 2008.

[9] de Balzac, H. Eugénie Grandet. Çev. Nuriye Yiğitler. Kafekültür Yayıncılık. İstanbul 2012.

[10] Pardo Bazán E. La cuestión palpitante [Yakıcı bir Mesele] Madrid: Biblioteca Nueva; 1998.

[11] MÖ 16 yüzyıla ait, hiyeroglif sistemle yazılmış, dünyanın en eski cerrahi belgesidir. ç.n.

[12] de Balzac, Yürümenin Teorisi.

[13] Filozof Aristoteles’in de aynı adı taşıyan bir kitabı bulunmaktadır. ç.n.

[14] A.g.e.

[15] A.g.e.

[16] A.g.e.

[17] Perry J. Gait Analysis. Normal and pathological function [Yürüyüş analizi. Normal ve patolojik İşlev] Nueva York: McGraw Hill; 1992.

[18] Viladot A. Lecciones básicas de biomecánica del aparato locomotor. [Lokomotor aparatın biyomekaniğinde temel dersler.] Barselona: Springer-Verlag Ibérica; 2001.

[19] Collado-Vázquez S (doktora tezi) Análisis de la marcha humana con plataformas dinamométricas. Influencia del transporte de carga.[Dinamometrik platformlarla insan yürüyüşünün analizi. Yük taşımanın etkisi.] Madrid: UCM; 2002.

[20] Sánchez-Lacuesta J. Biomecánica de la marcha humana normal y patológica. [Normal ve patolojik insan yürüyüşünün biyomekaniği.] Valencia: Instituto de Biomecánica de Valencia; 1993.

[21] de Balzac, Yürümenin Teorisi.

[22] A.g.e.

[23] A.g.e.

[24] Collado-Vázquez S. Dinamometrik platformlarla insan yürüyüşünün analizi.

[25] de Balzac, Yürümenin Teorisi

[26] Sánchez-Lacuesta J. Normal ve patolojik insan yürüyüşünün biyomekaniği.

[27] Baker R. The history of gait analysis before the advent of modern computers. [Modern bilgisayarların ortaya çıkışından önce yürüyüş analizinin tarihi] Yürüyüş Postürü. 2007;26:331-42.

[28] de Balzac, Yürümenin Teorisi.

[29] A.g.e.

[30] Nún ̃ez Samper M, Llanos Alcázar LF. Biomecánica, medicina y cirugía del pie. [Ayağın biyomekaniği, tıbbı ve cerrahisi] Barcelona: Masson; 1997.

[31] Collado-Vázquez S, Pascual F, Álvarez A, Rodríguez LP. Análisis de la marcha. Factores moduladores.[Yürüyüş Analizi modüler faktörler] Biociencias. 2003;1: 1—22.

[32] Lelièvre J, Lelièvre JF. Patología del pie.[Ayak patolojisi] Barcelona: Masson; 1993.

[33] de Balzac, Yürümenin Teorisi.

[34] Kalçaların hemen üstünde yer alan lumbar omurga bölgesinin içe doğru eğilmesi sonucu ortaya çıkan rahatsızlık. Ç.n.

[35] Collado-Vázquez S. Yürüyüş: analiz prosedürlerinin tarihçesi.

[36]  Collado-Vázquez S, Pascual F, Álvarez A, Rodríguez LP. Yürüyüş Analizi modüler faktörler.

[37] Collado-Vázquez S. Factores que modifican la marcha [Yürüyüşü değiştiren faktörler] İçinde: Collado-Vázquez S, Pérez García MC, Carrillo JM, editörler. Motricity. Fundamentos y aplicaciones. Madrid: Dykinson; 2004. p. 239-51.

[38] Lelièvre J, Lelièvre JF. Ayak Patolojisi.

[39]  Collado-Vázquez S. Dinamometrik platformlarla insan yürüyüşünün analizi. Yük taşımanın etkisi.

[40] Collado-Vázquez S, Pascual F, Álvarez A, Rodríguez LP. Yürüyüş Analizi modüler faktörler.

[41] Collado-Vázquez S. Yürüyüşü değiştiren faktörler.

[42] de Balzac, Yürümenin Teorisi

[43] Lelièvre J, Lelièvre JF. Ayak Patolojisi.

[44]  Collado-Vázquez S. Dinamometrik platformlarla insan yürüyüşünün analizi. Yük taşımanın etkisi.

[45] Collado-Vázquez S, Pascual F, Álvarez A, Rodríguez LP. Yürüyüş Analizi modüler faktörler.

[46]  Collado-Vázquez S. Yürüyüşü değiştiren faktörler.

[47] Rückle H. Cómo entender el lenguaje del cuerpo. [Beden Dili Nasıl Anlaşılır.] Madrid: El Drac; 2000.

[48] de Balzac, Yürümenin Teorisi.

[49] Collado-Vázquez S, Pascual F, Álvarez A, Rodríguez LP. Yürüyüş Analizi modüler faktörler.

[50] Amato JA. On foot: a history of walking.[Yaya: Yürümenin Tarihi] Nueva York: University Press; 2004.

[51] de Balzac, Yürümenin Teorisi.

[52] Lelièvre J, Lelièvre JF. Ayak Patolojisi.

[53] de Balzac, Yürümenin Teorisi.

[54]  Collado-Vázquez S, Pascual F, Álvarez A, Rodríguez LP. Yürüyüş Analizi modüler faktörler.

[55] A.g.e.

[56]  Collado-Vázquez S. Yürüyüşü değiştiren faktörler.

[57]  De Balzac, Yürümenin Teorisi

[58]  Collado-Vázquez S, Pascual F, Álvarez A, Rodríguez LP. Yürüyüş Analizi modüler faktörler.

[59] Collado-Vázquez S. Yürüyüşü değiştiren faktörler.

[60] de Balzac, Yürümenin Teorisi.

[61] Rückle H. Beden Dili Nasıl Anlaşılır.

[62] de Balzac, Yürümenin Teorisi.