40 yılı aşkın bir silahlı çatışma dönemi,
Toprağa düşen on binlerce can,
Yerinden yurdundan edilen milyonlar,
Aralarına mesafeler giren diller…
Ve şimdi yeniden bir umut belirdi: Barış!
Barış, sadece sözle değil, anadilinde eğitimle, kültürel haklarla, inanç özgürlüğüyle, herkesin kendini özgürce ifade edebildiği kültürel çoğulcu bir demokrasiyle ve hukuk güvencesi ile kalıcı olur. Yıllardır sahnelerimizde, yazılarımızda, müziğimizde, bütün üretimlerimizde amasız, fakatsız, hep barış dedik. Bundan sonra da yine, yaşasın halkların kardeşliği diyerek toplumsal barış umudunu çoğaltmaya devam edeceğiz.